M.NİYAZİ AKINCIOĞLU KİTABI - 2



..

''İnsanlar var ki adaşım; 
yeşil dut yaprağında,
yürür ormanlar gibi
ve bir ipek böceği kahramanlığında,
Alaysız,
merasimsiz
ve muttasıl;
Sulhun beyaz bayrağını dokumakta.''
.
M.Niyazi AKINCIOĞLU.



.





Sebahat Mayda Yavuz:
.1976- 77,78,79 yıllarında, Kırklareli Ticaret Lisesi'nde öğrenciydim. Pınarhisar'dan, Kırklareli'ne okumak için gitmiştim. Günümüzdeki kadar araç, yurt yoktu o yıllarda. Öğrenciler, birkaç arkadaş beraber ev kiralar; zor koşullarda yaşamaya ve okumaya uğraşırdık.
Kırklareli'nde, yanılmıyorsam adı ''Öğretmenler Kooperatifi'' olan bir satış kooperatifi vardı. 
Bir gün Tarih öğretmenim, ''şu saatte kooperatifin önünde ol'' dedi ve o gün söylediği saatte oradaydım. Tarih öğretmenimizin yanında ince, uzun boylu, açık renk takım elbise ve kırmızı kazağı olan bir bey vardı. Geldiler ve kooperatife girdik.
''İhtiyacınız olan ne varsa al'' dedi öğretmenim. İki file dolusu yiyecek ben değil, onlar doldurdu ve o güne kadar olmadığı kadar çok yiyecekle eve geldim.
Kasaya geldiğimiz de tüm bu yiyeceklerin parasını ödeyen, öğretmenimizin yanındaki o beyefendi idi...
.
Meğer o kişi; M.NİYAZİ AKINCIOĞLU imiş ve şehir dışından gelen öğrenciler için her ay bunu yaparmış.
Bizim ona vefa borcumuz yalnızca şiirleri için de değil...
.
Saygı ve rahmetle...


*

''(...)
Gün doğuyor,
Güneşi selamlıyalım
kimi mahzun gözler üstüne;
kimi uykusuz sabahı bekleyen
hayata koşalım.
Fakat ölmek var kitapta,
dönmek yazmıyor''.
M. Niyazi AKINCIOĞLU.





''Kırklı yılların ünlü şairi M.Niyazi Akıncıoğlu ile

Kırklareli Cezaevinde tanıştım.

Aynı ilde (o Kırklarelinde, ben Lüleburgazda)

yaşıyorduk ama birbirimizi tanımıyorduk. Ne zaman ki

birileri kendilerine ikbâl kaynatmak üzere cadı kazanı

kurup altını günahları ile tutuşturdular, ne zaman ki

hasım saydıklarını toplayıp toplayıp o kazana

doldurmaya başladılar.. işte o zaman.. işte o cadı

kazanının içinde şair ,avukat Muharrem Niyazi

Akıncıoğlu ile gazeteci Feyzullah Aktan.ın kader

yolları kesişti

Her ikisinin adları, artık tarihe gömülmüş olan Türk

Ceza Yasasının ünlü 141. maddesinin sanıkları olarak,

Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesinin 1953/102 Esas No.lu

dosyasında buluşturuldu.

Ahlâkdışı yöntemlerle kurulan cadı kazanı sonunda

adaletin yumruğu ile devrildi

Aklandık!

Ama, Akıncıoğlu ömrünün en güzel ve en verimli

yaklaşık iki yılını ben ikibuçuk yılımı Kırklareli

Cezaevinin o karanlık ve soğuk taş duvarları arasına

gömmüş olduk
*

Sadece bu kadar mı?...

Yaşam çizgimiz, rotamız değişti!

Kırıldık!

Güven kaybına uğradık!

Beklemediğimiz ve asla hak etmediğimiz bu ahlâksız ve

kural dışı darbe karşısında nutkumuz tutuldu-

Ürktük!

Genç yaşına karşın Kırklı yılların en ünlü şairleri

arasına giren; adı Nazım Hikmetlerle, Orhan Şaik

Gökyaylarla, Attila İlhanlarla, Nihal Atsızlarla,

Faruk Nafizlerle birlikte anılan şiire yeni bir

tat, yeni bir hava getirdiği kabul edilen Niyazi

Akıncıoğlu birden sustu!...




''SIR

Yerin kulağı var

Çiçeğin yok

.
M.Niyazi AKINCIOĞLU.
Dost, Ocak 1959''

''

.
Feyzullah AKTAN.
2006
(Ölümünün 27.yılında Akıncıoğlu ve acı anılar)

Pencere Dergisi. com - serkenar *
''M. Niyazi Akıncıoğlu ilk şiirlerini lise öğrencisiyken yazdı. Edirne, Kırklareli ve Bursa'da yazdığı bu şiirler edebiyat öğretmeni Orhan Şaik Gökyay'ın etkisinde, hece ölçüsüyle yazılmış ve Türkçülük, gurbet, aşk ve doğa konularını ele alan ilk gençlik yapıtlarıdır. Bu şiirlerini, (Bursa, Ankarakitapevi basımı) 1938 yılında ''Haykırışlar'' adlı kitabında topladı.''
Edirne'de ortaöğrenime başladığı yıllarda; ORHAN ŞAİK GÖKYAY'ın ''EDİRNE ERKEK LİSESİ''nde edebiyat öğretmeni olduğunu lisenin tarihçesinden öğreniyoruz. . M.Niyazi Akıncıoğlu, Gökyay'ın; Edirne (Erkek) Lisesi'nden öğrencisi olabilir. Hakkında araştırma yapacak araştırmacılar bu ayrıntıya dikkât etmeli, Edirne Lisesi'nin, Edirne Erkek Lisesi olarak eğitim verdiği o yılların kayıtları da mutlaka araştırılmalı...(Bu lisede 1979 yılında bir yangın çıkmış, inşallah kayıtlar kurtarılabilmiştir. M.Niyazi Akıncıoğlu'nun hayatı çok merak ediliyor.)

*
OKULUN TARİHİ;

EDİRNE ERKEK LİSESİ
Kurtuluş Savaşımızın zaferle sonuçlanmasını izleyen günlerde, Cumhuriyet ilan edilince okulumuzun adı Edirne Erkek Lisesi olarak değişti. Cumhuriyet ilan edildiğinde, Türkiye’de 4’ü kız, 15’i erkek olmak üzere sadece 19 lise bulunmaktaydı. Cumhuriyet yönetimleri eğitime gereken önemi vererek, bu kurumların gelişmesini sağladılar. Büyük Atatürk, daha Kurtuluş Savaşı bitmeden 16 Temmuz 1921 tarihinde Maarif Kongresini toplamıştır. Okulumuz bu tarihten sonra büyük gelişmeler göstermiştir. Lisemizin yönetim ve öğretim kadrosu geliştirilmiştir. Örneğin 1932 de okulumuz müdürlüğüne atanan Suat Kemal Yetkin Bey, yüksek öğrenimini, Fransadaki Sorbon Ünivesitesinde, felsefe üzerine yapmış bir kişiydi ve daha sonra Ordinaryüs Profesör Doktorluğa kadar yükselerek, Ankara Üniversite’sinde Rektör olarak görev yaptı. Yine o yıllarda ünlü şair ve edebiyatçı , ORHAN Şaik Gökyay ile ünlü edebiyatçı ve yazar Nihat Sami Banarlı edebiyat öğretmeni olarak Lisemizde görev yaptılar.
*
EDİRNE LİSESİ
1930 lu yıllarda okulumuzun, ortaokul bölümünde kız öğrenci yoktu. Kızlar halkevinin yanında bulunan kız orta okulunda okurlar, lise öğretimi için okulumuza gelirlerdi. Her ne kadar okulumuzun adı Edirne Erkek Lisesi olsa da, lise bölümü karma idi. 1935-1936 eğitim yılının sonunda bastırılan okul yıllığının kapağında sadece EDİRNE LİSESİ yazmaktadır.''
'

Görüntünün olası içeriÄŸi: açık havaGörüntünün olası içeriği: 1 kişi, yakın çekim

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi
Görüntünün olası içeriÄŸi: açık hava * ''Suyun başındaymış sözde
ama su yok orda.
Ahmet burda,
Mehmet burda,
ben burda.
Ahmet, Mehmet su değilse;
ben su değilsem
ne akar o olukta.
Kansa, irinse akan
ne arar o eşkiya
o koltukta?''
:
M.NİYAZİ AKINCIOĞLU
(Umut Şiirleri, kitabından)
*
Görüntünün olası içeriği: açık hava
Hüseyin Vehbi, nam-ı diğer ''Bu Vatan Kimin'' şiirini adeta hafızalara yazan Orhan Şaik Gökyay'ın görev yaptığı yıllar ile M.Niyazi AKINCIOĞLU'nun Bursa'daki lise yılları yine kesişiyor! Gökyay, o yıllarda Bursa, Osmangazi Erkek Lisesi'nde edebiyat öğretmeni.. Akıncıoğlu'nun mezun olduğu lise ''Bursa Lisesi'' olarak yazar.. 1934 yılına kadar Edirne Erkek Lisesi'nde öğretmen olan Orhan Şaik Gökyay'ın, M.Niyazi Akıncıoğlu'nun (zorunlu da olsa) eğitimine Bursa'da devam etme kararında etkisi olmuş mudur?
İlk yazdığı şiirlerde Gökyay etkisini eleştirmenler hep yazagelmiştir. Hem Edirne hem Bursa'da edebiyat öğretmeni Gökyay mıydı?
http://www.biyografya.com/biyografi/9253

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.