YAYIMLANMAMIŞ İLK ŞİİRLER / NAZIM HİKMET
YAYIMLANMAMIŞ
İLK ŞİİRLER
www.e-kitap.us
FERYÂD-I VATAN
Sisli bir sabahtı henüz
Etrafı bürümüştü bir duman
Uzaktan geldi bir ses ah aman aman!
Sen bu feryâd-ı vatanı dinle işit
Dinle de vicdanına öyle hükmet
Vatanın parçalanmış bağrı
Bekliyor senden ümit.
20 Haziran 1329 [1913]
8
www.e-kitap.us
MEHMET ÇAVUŞA!
Vatan için ey kahraman
Hayatına hor baktın
Arslan gibi saldırarak
Namertleri hep yaktın
Kurşun bitip tüfeğin de kırılınca
Düşmanına taş attın
Bu besâlet karşısında hangi kale
düşmez ki
Bu şecaat karşısında hangi düşman
kaçmaz ki
İşte senin düşmanın
Tabiî ki kaçacak
Yine büyük Türk adı
Dağlar taşlar aşacak
Yine Türkün bayrağı
Kaleleri yıkacak
Yine Türkün gemisi
Denizleri aşacak
Yine Türkün sanatı
Avrupa'ya taşacak
Yine Türkün sinesi
Vatan aşkıyla dolacak
İşte bunlar emin ol
Emin ol ki olacak
Yine Türkün tarihi
Yaldızlı sahifeler yazacak.
22 Şubat 1330 [1914]
9
www.e-kitap.us
BİR BAHRİYELİNİN AĞZINDAN
Musikim düdük
Hayatım deniz
Biz deryada gezeriz
Bize derler Turgutoğlu
Yakarız yıkarız biz cihanı
Ölüm karşımızdadır anbean
Vatan uğrunda ederiz fedâ-yi can
Topumuzdan çıkan gülle
Eder her tarafı tarumar
Vatan uğrunda fedâ-yi cana
Benim gibi çok kişiler var.
10
3 Kânunuevvel 1330
www.e-kitap.us
YANGIN
Yanıyor! Yanıyor! Müthiş tarrakalar
Çekiyor aguşuna o adüvv-i beşer
Valdeler haneler yetimler
Semaya kalkmış istimdat eden eller
Valdesiz pedersiz kalmış masumlar
Gaipten halikten medet bekler
Bir zaman pür-gurur gezen zenginler
Şimdi hakir
Bakıyor bu nâr-ı cehenneme gözler dalıyor
Ağır ağır
Her yerde âh ü enin
Her yerde iftirak
Talilerine isyan ediyor
Bütün bu halk.
6 Kânunuevvel 1330 [1914]
11
www.e-kitap.us
OLMA MAĞLUP!
Galipleri herkes sever
Mağluplardan nefret eder
Haklı haksız olsun mağlup
Yine herkes nefret eder
Onun için ey vatandaş
Hiç bir zaman olma mağlup
Yürü yürü dağ deniz aş
Hiç bir vakit dönme geri
Zira mağlupların yolu geri
Anla bunu ey arkadaş
Mağluplara ölmek iyi
Onun için ey vatandaş
Hiç bir zaman olma mağlup
www.e-kitap.us
VATANA!
Ey zavallı vatanım
Neden böyle ağlıyor
Neden midir, çünkü ona
Evlatları bakmıyor
Oğul — Bakmaz isem ben sana
Haram olsun Türklük bana
İşte ana gidiyoruz
Vatan için ölmeye
Gidiyorum öleceğim
Dönmeyeceğim geriye
Ana — Git oğlum git
Vatanına hizmet et
Vatan için kanını
Her şeyini feda et
Nişanlına köyüne
Her şeyine veda et
Oğul — Gidiyorum ben ana
Selam söyle babama
Yavukluma söyle ki
Ağlamasın hiç bana
13
23 Şubat 1330
www.e-kitap.us
A MON ONCLE (x)
Tu n'est pas mort
Tu n'est pas mort
Tu vit encore
Tu vivra toujours
Dans le coeur de ta patrie.
(x) Şiirin çevirisi şöyledir:
DAYIMA
Sen ölmedin
Sen ölmedin
Hâlâ yaşıyorsun
Her zaman yaşıyacaksın
Kalbinde yurdunun.
(Çev. A.B.)
14
www.e-kitap.us
ŞEHİT DAYIMA
İntikamım alın diye
Şehit dayım inleme
Rahat otur
Bana bakıp beni öyle titretme
İntikamın alınacak sen ey
Şehitlerin evladı
İntikamın alınacak sen ey
Oğuzların ahfadı
(BENİM DAYIM)
Dayım! Dayım! Oydu büyük kahraman
Benim ulu Türk göğsümü
İşte oydu kabartan
Bana büyük kahramanlık eserleri gösteren
Bana âli fedakârlık dersleri hep veren
Vatan için fedâ-yi can etmenin
Usulünü öğreten
Millet için ölmenin
Büyüklüğünü telkin eden
15
www.e-kitap.us
IRKIMA
Ey ırkım sen bir zaman
Avrupa'yı titreten
İstanbul'u fetheden
Fâtihlere maliktin
Ateş saçan sahralarda harp eden
Cengâvere sahiptin
Bir zamanlar Avrupa
Cehl içinde yüzerken
Yine sen ey ırkım
İlm-i vakte âşinâ
Âlimlere maliktin
Neden bugün Avrupa
Sana meydan okusun
Neden bugün
O cehalet yuvası
Sana ilim öğretsin.
www.e-kitap.us
(ŞEHİT DAYIMA MABAAT)
İntikamın almak için
İnleyecek semalar
İntikamın almak için
Kükreyecek denizler
İntikamın alınacak
Şehit dayım inleme
Rahat otur
Bana bakıp beni öyle titretme
(ŞEHİT DAYIMA MABAAT)
Neslimin meşrıkını bana oydu gösteren
Türklüğün sanatını bana oydu öğreten
Bunun için ben dayımı severim
Ona karşı kalbimde
Pek ulu bir hürmet beslerim
17
Haziran 1331
www.e-kitap.us
ÇELIK
Çelik çelik işte benim öz babam
Zaferimi temin eden kılıçları
Hep yapan
Fütuhata yardım eden
Toplarımı hep döken
Düşmanımın titrediği
Süngülere heybet veren
Denizlere hakim olan
Donanmamı ihsan eden
Türk ruhunda bir sanat
Hislerini irşat eden
Garba şarka askerliğin
Fenlerini öğreten
Gökyüzünde tayyareler uçurtan
Denizlerin altında tahtelbahir yürüten
Benim öz babam çeliktir
18
www.e-kitap.us
INTIKAM
İntikamım alın diye bağırıyor
Haç asılmış camiler
İntikamım alın diye bağırıyor
Süngülenmiş masumlar
İntikamım alın diye bağırıyor
Öksüz kalmış yetimler
İntikamım alın diye
Hep ağlıyor dedeler
İntikamım alın diye
Hep inliyor semalar
İntikamım alın diye
Bağırıyor Rumeli
Sen ey ulu neslin evlâdı
Bu feryada susacaksın öyle mi?
19
www.e-kitap.us
BENİM ANLADIĞIM
Çelik pençe, demir bilek ve kavi kol
Keskin bakış;
Geniş göğüs, sert çakış
Lâzım bize deniz gibi bir akış....
Bakır çehre, ateş kanlı, pek canlı
Bir Türk genci
Denizlerde; tek inci
İşte benim anladığım: «Gemici!»
20
www.e-kitap.us
BEKLERKEN
Gözlerim yollarda beklerim seni
Koyu karanlıklar üzüyor beni
Saatler geçiyor gelmedin hâlâ
Semada yıldızlar o gelmez diyor
Ruhum bu hitapla bezgin eriyor
Kalbimi acı bir şüphe buruyor
Saatler geçiyor gelmedin hâlâ
Gördün mü sen onu doğan ay söyle
Öldürüyor beni beklemek böyle
Saatler geçiyor gelmedin hâlâ
1334 [1918] - Yaz - Kadıköy
21
www.e-kitap.us
FIRTINADAN SONRA
Niyazi Nihat'a
Gökyüzü bulutsuz mavi bir ülke
Çırpınır köpükle lâcivert deniz
Karşıki sahiller bir renksiz- gölge
Her taraf uyuyor her taraf sessiz
Siyah kayalarda bükülmüş beli
Ak saçlı ana gözleri nemli
Ufukta bir küçük beyaz yelkenli
Görünce semaya açıldı eli
Tam bugünle dört gün oldu gideli
Oğlum Hasan daha hâlâ gelmedi
Poyraz vardı deniz olmuştu deli
Gitme dedim gitme o dinlemedi
22
www.e-kitap.us
Anne bu poyrazın üç gün elinden
Aç yattık katıksız ekmek yedin sen
Südünü hiç helâl eder mi ana
Onu aç yatıran nankör oğluna
Kocamı da yediydi aç gözlü deniz
Kundakta oğluma ağladım sessiz
Oğlumu ayırma benden Allahım
«Hasan»ı isterim senden Allahım
Duası bitmişti indi kayadan
Dedi: Acır bana elbet Yaradan
Günler böyle geçti gelmedi oğlu
Matemli gözleri yaş ile dolu
Bir sabah Ayşe'yi buldular ölü
Kınalı saçları köpük örtülü
23
www.e-kitap.us
«BENCE SEN DE ŞİMDİ
HERKES GİBİSİN»
Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
Onlardan kalbime sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence şimdi herkes gibisin
Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçıyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktım da işte iyice
Anladım ki sen de herkes gibisin
Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin
334 [1918] - Yaz - Kadıköy
24
www.e-kitap.us
DENİZE
İhsan Kadri'ye
Coş ey deniz kudur, atıl, dalgalan
Haykır inle köpür çatla çalkalan
Geniş enginlerin bir mezar olsun
Siyah ufukların rüzgârla dolsun
Es ey taşkın rüzgâr yık parçala es
Seni ölü istemem duymak başka ses
Duyulsun uluyan sesin yalnız
Sönsün semanda en son kalan yıldız
334 Yaz - Kadıköy
25
www.e-kitap.us
SAMİYE'NİN KEDİSİ
Yeşil deniz gibi gözleri vardı
Beyaz tüyleriyle bir küme kardı
Ağzını süsleyen sedef dişlerdi
Baygın nazarı tâ ruha işlerdi
Severken aldatıp birden kaçardı
Okşarken apansız pençe açardı
Onda bir kadının gururu vardı
Sürmeli gözlerinden riya akardı
26
www.e-kitap.us
O GECE DENİZ
Birden rüzgâr hayat gibi esince
Karanlıklar ağır ağır gerindi
Denizdeki içli hayat bu gece
Sonu gelmez ölümden de derindi
Bu ilâhî büyüklüğün nefesi
Doldurmuştu nihayetsiz boşluğu
Andırırdı hayattaki son sesi
Dalgaların sahildeki soluğu
27
www.e-kitap.us
«KUTUP YILDIZI»
Yaşlı duaların sessiz mâkesi
Sönmeyen ümidin sönmez yıldızı
Şulenden akıyor teselli sesi
Yıldızlar güzeli gemici kızı
Her billurî mavi gece denizde
Bize sevgiliden selâm getiren
Selâmet yıldızı sen gemimizde
Bir peri kızısın âşıkın da ben
Issız denizlerde teselli veren
Sonsuz âlemlerin gümüş merkezi
Ümit gibi parla, parla sönmesin
Işığından mahrum etme sen bizi
28
www.e-kitap.us
ÖLÜMÜN SIRRI
Ölümün sırrını sordum bir gence
Güldü de bu âni suale önce
Ölüm dedi, ölüm bir hiçtir bence
Gençliğimi yalnız aşk ile ördüm
Rast geldim ak saçlı bir ihtiyara
Lanetler ederdi bir eski yâre
Sorunca ölümü dedi bir çâre
Çünkü rüya gibi bir hayat sürdüm
Bu sırrı sormağa karar verdim ben
Hayatı hicranla dolu ölüden
Baktı boş gözlerle âyet okurken
Dedi ben hayatı ölümde gördüm
29
www.e-kitap.us
«MAZI»
Kalbimde maziden bugün izler var
Her siyah saatim bu izle erir
Ruhumu geçmişin hicrânı sarar
Doğanlar ölür ölen dirilir
Anladım hayatmış mazinin adı
Yıllara karışan her şey ses verir
Hasretle doludur geçmişin yâdı
Mazinin elemi bile tatlıdır.
30
www.e-kitap.us
EZELÎ SEVGİ
Mukaddes aşkları inkâr ederdim
Yabancı illerde sevgi ararken
İlâhî duygular hayalmiş derdim
Ak saçlı başınla yanımdayken sen
Kimsesizim işte sessizim bugün
Kalbimde solucu hislere kin var
İlâhî duygular sendeymiş o gün
Ana mezarında bak ruhum sızlar
31
www.e-kitap.us
«BİR KIŞ»
Yâdınızda mıdır o çok karlı gün
Bir kışın elinden tanışmıştık biz
Bastığımız yerler beyazdı bütün
Yâdınızda mıdır o çok karlı gün
Yollarda bu kadın acep ne arar?
Demiştim uzaktan sizi görünce
Bembeyaz bir gece hazırlarken kar
Yollarda bu kadın acep ne arar?
O kışı bahar da unutturamaz
Şimdi yalnız sizle dolu kalbime
Ruhumu zapteden ey şûh sihirbaz
O kışı bahar da unutturamaz
32
www.e-kitap.us
«MÜTAREKE GECELERİ»
Ne canlı bir ışık, ne bir yolcu var
Karanlık sokaklar kimsesiz, sessiz
Siyah gecelerden teselli arar
Hayata darılmış üç kişiydik biz
Yolumuz bu ölen şehrin vaktiyle
Zevk ile yaşayan en şen yeriydi
Şimdi duymuyorduk bir nefes bile
Bugün onlar mazi gibi eridi.
Hepimiz hicranlı, hepimiz yaslı
Ölüp yaşatmağa etmiştik yemin
Gamlı ruhlarımızda nurdan bir paslı
Şehit kardeşlerin yaşattığı kin
33
www.e-kitap.us
El ele böylece ilerlerken biz
Gölgelerde ayak sesleri soldu
Dört omuza uzanan bir tabut sessiz
Sokaklarda ağır ağır kayboldu.
Ölümü düşünüp olmadık mebhût
Neden bu bizleri bir yasla sarsın?
Ey siyah yolların yolcusu tabut!
Sana gıpta ettik, sen bahtiyarsın.
Yıkılan bir yurdun harabesinde
Öten baykuşları dinlemedin sen
Zafer günlerinin zevki var sende
Mazinin yâdıyla inlemedin sen...
1334 [1918] - Sonbahar
Hamidiye Kruvazörü
34
www.e-kitap.us
BÎR HÂTIRA
İkimiz yan yana ilerliyorduk
O gece ilk defa konuştum sizle
Birbirimize çok sualler sorduk
Asıl tanışırken gözlerimizle
Sizde sır dolu bir güzellik vardı
İri gözleriniz tâ ruhu sarardı
Kalbimde yer tutan her şey karardı
Bende bıraktığınız çok derin izle
35
www.e-kitap.us
VİRAN DİYAR
Gündüzsüzüm her saatim bir siyah gece
Burda ömrün hiç zevki yok hicranları çok
Rastgelmedim bu illerde gülen bir gence
Her şey kalbi kemiriyor bir zehirli ok
Kime baksam gözlerinde derin bir kin var
Benliğinin tâ içinden yaralı herkes
Bu vatanda pek ateşli esiyor rüzgâr
Her ocaktan yükselmekte bir hummalı ses
Bu elemin sebebini her kime sorsam
Viran ücra ufukları bana gösterdi
Buraları bir mazinin öldüğü yerdi
Evlâtları istikbalden bekler intikam
36
www.e-kitap.us
«YILLAR GEÇTİ YÂRDAN
HÂLÂ GELMEDİ HABER»
Yıllar geçti yârdan hâlâ gelmedi haber
O vefasız yad ellerde acep ne eyler?
Rüzgâr ona dertlerimi bari sen anlat
Git kaygusuz şen gönlüne biraz elem kat
Ayrılmıştım ben onunla bir karlı gece
Hatırlamaz o geceyi belki iyice
Yıldızlarla parıldayan bir sema gibi
Yaş dolmuştu pek sevdiğim siyah gözleri
Yıllar var ki o bakışı düşünerekten
Aşkımızı ölmeyecek zannetmiştim ben
Bu hissimde yanılmamak ümidi bugün
Beni biraz yaşatıyor işte onunçün:
Rüzgâr ona dertlerimi ne git ne anlat
Ne de gelip hasta ruha daha elem kat
37
www.e-kitap.us
«BİR HAYAL ARADIM
MEYHANELERDE»
Ahular bezminde bade nûş ettim
Yıllara karışan o hayat nerde
Ayrılık hüznünü ben de gûş ettim
Hicranı avuttum viranelerde
Sakiyan payime açardı dâmen
Gönlümün hicriyle neyler inlerken
Bugünse derdimle baş başayım ben
Bir hayal ararım meyhanelerde
Yârimin gözleri vermiyor huzur
Kalp yalnız onların yâdıyla vurur
İnemez ruhuma bir yabancı nur
Anarken ben onu boş lanelerde
38
www.e-kitap.us
«RÜBAP»
Uzakta inleyen şu rübap neden?
Böyle gecelerden teselli arar
Ruhuma âşinâ bu titremeden
Anladım onun da bir hicranı var
Her nâme bir hayal yaşatıyordu
Şarkın efsaneli köşelerinden
Geçenler durup bu kim diye sordu
Gecenin koynuna füsun serperken
Ruhları uyutan bir şûh sihirbaz
Bu içli kadının nermin elleri
Elinde inleyen o esirî saz
Tasla mı uyuttu şen sahilleri?
39
www.e-kitap.us
İNTIZAR
Bir müteverrimenin baş ucunda
Ölecek anladık artık iyice
Kalbimiz şimdiden hicrile dolu
«Her günün ufkunu sarınca gece»
«Diyoruz belki son akşamdır bu»
Hayata gözleri yorgun hummalı
Her yeni sabahtan ümit arayan
Bu kadının ruhu çok muammalı
Gülüyor ağzından boşandıkça kan
Biz bugün en acı yarayı deştik
Elemle inlerken şimdi kalbimiz
Bilmem ki neden hiç düşünmemiştik
Aynı uzun yolların yolcusuyuz biz
40
www.e-kitap.us
«HAK YOLLARI»
O yollardan kervan geçmez kuş geçmez
Oralarda nur doludur her gece
Yürüdükçe uzar uzar günlerce
O yollardan kervan geçmez kuş geçmez
O taşlıklar asırlardır kimsesiz
Fakat bugün işte onun ezelî
Sükûtunu ihlâl eden yalnız biz
Yürüyoruz hakkı sezdik sebzeli
41
www.e-kitap.us
RÜYA
Dün gece rüyamda gördüm ben sizi
İkimiz sahilde berabermişiz
Enginde soluyan yorgun denizi
Saran ufuklara ruh olmuşuz biz
Ak benekli siyah tülüyle gece
Alırken bir solgun günü koynuna
Gözlerin mahmurdu senin gizlice
Bir buse kondurdum güzel boynuna
El ele gülerken her şen yıldıza
Saadet çok uzun sürecek sandım
Hayat dediğimiz o fettan kıza
Aldanmak isterken birden uyandım
Şimdi ne gece ne deniz ne de siz
Görmüyorum artık o nurlu yeri
Elemle inleyen kalbimde yalnız
Biçare şiirimin kafiyeleri
42
www.e-kitap.us
TESADÜF
Dün akşam yine ben görmeseydim sizi
Zaman öldürmüştür derdim sevgimizi
Bence siz şimdi bir yabancı iken neden
Kalbimde hâlâ o ilk aşkımın izi
Anladım benden ne kadar kaçsanız siz
Yine mazimizle bağlıyız ikimiz
Keşke birbirimizden uzak bulunaydık da
Dün akşam tesadüf etmiyeydik biz
43
www.e-kitap.us
ı
BİR GURUP
Bembeyaz bulutlar kırmızılaştı
Sonra yavaş yavaş deminki renksiz
Göklere renk veren bir ziya taştı
Açılırken hulyalı enginlere biz
Ufuklar dumansız ve yelkensizdi
Sahiller uzakta solgun bir izdi
Sönen gün sularda gölgeler çizdi
Ağır ağır nefes alırken deniz
44
www.e-kitap.us
HAYAL YOLLARI
Hayal yollarında emeller sönmez
Oralara bin nur yağar her gece
O yollara sapan bir daha dönmez
Yürüdükçe uzar, uzar, günlerce
O yollarda her gam, her acı erir
Ve göklerden bir ses der ki ilerle
O yollardan nice bin âşık şair
Hâlâ geçiyorlar kafilelerle
Hepsinin dilinde efsâne-i aşk
Hepsinin kararan gözleri yorgun
Hepsinin dilinde efsâne-i aşk
Kalpleri bir kara sevdayla vurgun
Önlerinde vecde gelmiş sallanan
Eslâfın gölgesi bir siyah buğu
Ellerinde bir gül var ki rengi kan
Geçmek istiyorlar bu sonsuz yolu...
1334 [1918] - Sonbahar - ADA
45
www.e-kitap.us
«KÜÇÜK DÜŞÜNCELERİMDEN»
1
Sinemde hülyamın loş gölgesine
Ezelî geceler arşı dolaştım
Uyup ilhamımın ölgün sesine
Sonsuzluğa giden yolları aştım
Yarılınca birden ebedin gülü
Dedim ki bir sırla varlık örtülü
Çekince gözümden bu siyah tülü
Yine bir hiçliği gördüm de şaştım
1335 - 1919 - İlkbahar - Kadıköy
46
www.e-kitap.us
3
Daldım da denizin loşluklarına
Sardı her uzvumu acı bir korku
Belki çıkmam dedim ben de yarına
Kimbilir kaç gözü cezbetti bu su..
Maziye karışmış bugün her biri
Kaç ruhu dinledi derinlikleri...
Gidenler bir daha dönmüyor geri
Sonsuzluk arzuya en feci pusu
1335 [1919] - Yaz - Hamidiye
4
Soluyan rüzgârın nefeslerinden
Bir sağa bir sola kımıldanarak
Sallanan bir kuru dal üzerinden
Omzumun üstüne düştü bir yaprak
Sararmış bir kadit el gibiydi bu
Omzumdan kayarak ilk okşayışı
Akıttı ruhuma soğuk ve kuru
Ölüm düşüncesi denilen kışı.
Demek ebediyen yattıktan sonra
Son damlamı emen bir dal üstünden
Kimbilir belki de uyup rüzgâra
Oğlumun omzuna düşeceğim ben
O akşam yollarda gezip boş yere
Bu fikre zıt çıkan bin sebep saydım
Yine teselliler bulurdum ömre
Yaprak olduğuma emin olsaydım...
1336 - 1920 - Kadıköy - Kış
47
www.e-kitap.us
«ŞAİR»
«Yahya Kemal'e»
Her gün daha dalgın görürdüm onu
Bu ıssız beldenin sokaklarında
En acı gülüşün sezdim yolunu
İri gözlerinin nemli akında
Bir gün bakmıştım da gittiği yere
Kimdir diye sordum ben geçenlere
Dediler bir şair küskündür şehre
Mersiye dolaşır dudaklarında
1335 [1919] - Peyki Şevket
Torpido Kruvazörü
48
www.e-kitap.us
DENİZLER ARZUYA
EN FENA PUSU
Baktım da denizin boşluklarına
Sardı her uzvumu acı bir korku
Belki çıkmam dedim ben de yarına
Kimbilir kaç gözü cezbetti bu su
Boşluğa karışmış bugün her biri
Kaç ruhu dinledi derinlikleri
Gidenler bir daha gelmiyor geri
Denizler arzuya en fena pusu
1335 - Sonbahar - Peyki Şevket
Torpido Kruvazörü
49
www.e-kitap.us
BİR MUHACİRİN AĞZINDAN
Geride bırakıp dumanlı bir iz
Bozulan ordunun arkasında biz
Yurdundan kovulmuş alnımız yerde
Geldik dert katmağa daha bin derde
Yâdını taşıyıp geçmiş zamanın
O ıssız yollarda dökülen kanın
Renkleri titriyor gözlerimizde
Bir feci bozgunun ah! bizde bizde
Hamidiye Kruvazörü
50
www.e-kitap.us
BİR MUHACİR
KADININ AĞZINDAN
51
i
www.e-kitap.us
YİNE AKŞAM OLDU
Yine akşam oldu karardı sular
Boş dağlarda kaval akisleri var
Göllerden kayboldu beyaz kuğular
Eğilen dallarda inliyor rüzgâr
Gümüş çivilerle sema gerildi
Gecenin gölgesi düştü ovaya
Lâleler sarardı güller serildi
Bülbüller âşıktı doğacak aya
1335 - Yaz - Nişantaşı
52
www.e-kitap.us
«YALNIZ»
Hummalı ruhları sevda sarar da
Her gencin yanında bir sevimli kız
Dert gibi karanlık uzun yollarda
Yine ben yalnızım her gece yalnız
Mazide tattığım sergüzeştleri
Ne kadar getirmek istesem geri
O eski günlerin şimdi her biri
Kalbimde geçtiğim yol kadar ıssız
1335 - 1919 - Yaz - Kuzguncuk
53
www.e-kitap.us
«ONLARA»
Gönlümün yolları öyle ıssız ki
Görmedim üstünde bir rüya bile
Bu boşluk içinde uyurdum belki
Ben de okşanılsam bir kız elile
Gördükçe sevişen mesut çiftleri
Sızlıyor kalbimin en ince yeri
Bu güzel kızların neden hiç biri
Eğlemez bu gönlü teselli ile
1335 [1919] - Kadıköy
54
www.e-kitap.us
ÖLDÜKTEN SONRA
Dalmıştım mazinin ölgün sesine
Evinin önünden geçiyorken dün
Geçmiş zamanlara ağladım yine
Hülyamda yaşarken o güzel yüzün
Neden bugün bu ev böylece ıssız
Nerde eski günler nerdesin ey kız
Sensiz gönlüm şimdi yalnız, yapyalnız
Derdini sararken bir eski hüzün
Gel bari hayali yakın gel sokul
Bu hasta gönülden bir teselli bul
Bak o da maziye ağlayan bir dul
Birbiri üstünden geçtikçe her gün
Niçin solmayan bir sarı güldün
Nasıl oldu bilmem ne çabuk öldün
Kara topraklarla sen mi örtüldün
Gözlerin gözümde yaşıyorken dün
Bir mezar mı sana son açılan yer
Sen gibi güzeller ölürse eğer
inandım ki bazan yaşar ölüler
Eski sevgililer önünde bütün
1335 - Sonbahar - Kadıköy
55
www.e-kitap.us
ONA
Bir sonsuz hiçliğin koynunda sevdam
Her gün biraz daha derinleşirken
Niçin yıkılmıyor başıma bu dam
Yenilmez acıyı fazla tattım ben
Gelmedim sesinle bir dem elele
Bakmadım gözüne bir kere bile
Beynimi kudurtan bu humma ile
Düşersem günahkâr emin ol ki sen!..
1335 - Kuzguncuk - Sonbahar
56
www.e-kitap.us
«GÜL»
Masal
Bundan nice bin yıl evvel Hint illerinde
İhtiyar bir şahın dilber bir kızı varmış
Güzel sultan en hulyalı emellerinde
Şen gönlünü ağlatacak bir aşk ararmış
Dertliliğe heveslenen bu dilber peri
Bulamamış gönlünü râm edecek bir yâr
Etrafında ahû gözlü esireleri
Bir altın taht üzerinde gezmiş bin diyar
Bir gün yine ateşli bir çöl geçerlerken
Gece olmuş sultan inmiş altın tahtından
Gümüş telli erganunlar inlerken birden
Şahın kızı muğber imiş yine bahtından
57
www.e-kitap.us
Diz çökerek birer birer çekilmiş herkes
Hint güzeli derdi için secdeye varmış
Ufuklarda ölüyorken en son kalan ses
O «Buda»dan hâlâ büyük aşkı ararmış
Benliğini bir rüyanın serinliğinde
Yavaş yavaş terkederken bu güzel sultan
Birden sırma çadırının derinliğinde
Peyda olmuş tunç tolgalı bir atlı civan
Bunca yıldır aradığı bu emeline
Tam kavuşmak isterken artık bu tatlı
Rüya devam edememiş Hint güzeline
Gülümseyip hayal gibi kaybolmuş atlı
Uyanınca aşkın yalnız rüyada yeri
Olduğunu anlamıştı bu Hint sultanı
Birden sokmuş genç göğsüne demir hançeri
Çöle akmış damla damla kırmızı kam
Diyorlar ki bugün ordan geçen her kervan
Kızıl renkte hiç solmayan bir gül görürmüş
Bu çiçeğin etrafında bir kırmızı kan
Tâ ezelden ona sönmez bir hâle örmüş
1335 - 1919 - Kış
»_ Hamidiye
58
www.e-kitap.us
«MUHACİRLER»DEN BAZI PARÇALAR
«Birinci perde»
1 — «Fikret»
Geceler, geceler durgun geceler.
Ben gibi elemle yorgun geceler,
Yine teselliye muhtacım sizden,
Ruhları uyutan eleminizden...
Gelmedi bir haber yine ağlayın
Alınca matemli çatkı bağlayın
Hicranla uykusuz geçen geceler
Tükenmez yasımı içen geceler
Siyah gölgeleri dökülmüş yer, yer
Geceler, geceler ıssız geceler
Yıldızsız geceler
59
www.e-kitap.us
«İkinci perde»
2 — «Fikret»
Kaç yıl var ki rahat etmedik bir an
Gönüllerde elem serhatlerde kan
Hicreti tadalı geçmedi bir gün
Yetmezmiş gibi de bu kadar hüzün
Bak yine açıldı hicran yılları,
Al giden benizler ya döner sarı,
Ya, yıllar geçer de gelemez haber
Gözleri yollarda analar bekler . . . .
«Üçüncü perde»
Hastaneyi anlatırken
3 — «Süreyya»
Viran koğuşlarda solgun benizli
Yaralılar yatar, hepsinin gizli
Ahları bir derin mırıltı gibi
Yükselir, gecenin atarken kalbi...
Siyah dehlizlerinde gölgeler uzar,
Nemli havasında eski bir mezar
Serinliği vardır karanlıklardan,
Sızıyormuş gibi damla damla kan
Taşlara süzülür, sönük bir ışık
Lekeli bir sedye işte şu yığın
Duvarın yanında, önde bir fener
Hiçliğe giderken yeni ölenler
Yine acı, acı bir ses haykırır
Burası ölümün ilk adımıdır . . . .
1335 - Kış - Hamidiye Kruvazörü
60
www.e-kitap.us
GÜNAHLARIMDAN
Uhrevî cennete aldanmıyoruz
Kalbimizde artık yok eski yerin
Seni korkuyla da biz anmıyoruz
Hiçlikte bir varlık gösteren ey din!..
Ebedî hayata inanmıyoruz
Sana tapanlara lâyıksan eğer
Ezilen kalplere biraz ümit ver.
Ölüme bir başka teselli göster
Uhrevî cennete aldanmıyoruz!..
1335 - Kış - Merkez Hastanesi
61
www.e-kitap.us
GÖRMEDİM KULUNUN BAHTİYARINI
Yarabbi yarattın bu gönüllere
Neşeyle beraber gözyaşlarını
En büyük azabı kattın bu ömre
Her dem düşündürüp bize yarını
Sana iman eden her temiz kalbi
Bile düşündüren varlığın gibi
Akıl bu sırra da ermez Yarabbi
Görmedim kulunun bahtiyarını
1335 [1919] - Kış - Erenköy
62
www.e-kitap.us
BİZ GÖĞÜS VERDİKTİ
ŞEN RÜZGARLARA
Deniz enginlerde aldığı hızdan
Ayaklarımızda köpüklenirken
Sular geçiyordu saçlarımızdan
Dalarken engine kardeşimle ben
Göğsümün üstünde o güzel başı
İndik de yan yana ıslak sahile
Topladık koynundan bin deniz taşı
Uzayan kumsalda koşup el ele
Bembeyaz bir duman halinde sular
Serperken dalgalar sararan kıra
Matemler içinde biten sonbahar
Biz göğüs verdikti şen rüzgârlara
63
www.e-kitap.us
DÜĞÜN HEDİYESİ
Hafize Hanıma
Neşeyi tatmamak mümkün müdür hiç
Hayatın en mesut bir günündeyiz.
Sarmalı kalpleri ölmez bir sevinç
Bir peri kızının düğünündeyiz.
Aldınız beldenin en güzelini
Doktor bey doğrusu bahtiyarsınız
Herkese vermezdi öyle elini
Güzeller güzeli bir tek kızımız
İkiniz baş başa aynı yastıkta
Uyutun hayatın elemlerini
Bu solgun yazıya bir gün baktıkta
Bahtiyar olanlar düşünün beni
1335 - Kadıköy
64
www.e-kitap.us
ACILARIMDAN
İri damlalarla dolu gözleri
Her gece sofrada kardeşim neden?
Sarıyor koluyla boş kalan yeri
«Hep onun» yüzünü biz düşünürken.
İşte dudakları sarardı yine
Göğsünü şişirten şu hıçkırık ne?
Yoksa o isim mi gelir diline
Küçücük mazini düşündükçe sen
1335 - Kadıköy
65
www.e-kitap.us
2
Belli ki kardeşim darılmış yine
İşte ak yüzünden üç damla kaydı
Eş olmak istedim ben elemine
O bana küserek bin sebep saydı
Dedim ki: Yüzünde yine yaşlar mı?
Küçücük hanımlar hiç ağlarlar mı?
Dedi: Ağlar mıydım, hiç şüphe var mı?
Benim de yanımda annem olsaydı
1335
3
Işıklar söneli üç saat oldu
Vakit geç kardeşim haydi yatsana
Bak ıssız evlere karanlık doldu
Hiç korku vermez mi geceler sana?
— Korkmam gecelerden bırakın beni
Bitmez dertlerimle baş başa emi?
Düşündürüyor da yaşlar annemi
Çok tatlı geliyor ağlamak bana
1335
66
www.e-kitap.us
ARKANDAN...
Nerde öldün bilmem nerde mezarın?
Hangi ilde verdin son nefesini
Bana yalnız öldü dediler seni
Nerde öldün bilmem nerde mezarın?
Arkandan döküldü iki damla yaş
Maziye karıştın sen de ey kadın
Biraz da dillerde dolaşıp adın
Arkandan döküldü iki damla yaş
1335 - Kadıköy - Kış
67
www.e-kitap.us
GİDEN GEMİCİLERE
«Gemici arkadaşlarıma»
Boğazın suları ne kadar durgun?
Sahilde soluyan dalgalar yorgun
Çırpınan bir siyah kanat gibidir..
Uzaktan akseden şu acı ses ne?
Gömülüp göklerin loş sinesine
Kaybolan karartı bir gemi midir?
Gidenler bir daha dönmezse eğer
Açılıp kapanan şu kızıl fener
Ölen gemicinin coşkun kalbidir.
Bu uzun yollardan döndür de geri
Yarabbi sen koru bu gidenleri
Onlar da bir evin tek sahibidir.
1335 - 1919 - Kış - Kadıköy
68
www.e-kitap.us
AKŞAM HİSLERİ...
Kırın tâ sonunda ufka yaslanan
Dağların sırtında loş gölgeler var;
Dumanlı yollarda parça parça kan
Halinde karardı biriken sular...
Matemle yayılan bu ihtişamın
Mutlaka önünde durup döneyim
Alınca rengini sönen akşamın
O zaman sorarım ben kimim? neyim?..
1336 - 1920 - Kış - Kadıköy
69
www.e-kitap.us
«GECELERİM»DEN
Celal'e
Rüzgârın dedikleri
Bu gece gözümü yummak isterken
Boş bir rüya olan zavallı düne
İçimden ağladım bu kadar erken
Yetişen günlerin şu ölümüne...
Duymamak isteyen başım yanıyor...
Perdeyi şişirtti bir serin rüzgâr
Mumumun alevi dalgalanıyor.
Duvarda titreyen bir loş gölge var...
Bükülüp kıvrandı mumumda ışık
işte o da söndü.. bu gürültü ne?
Odama dolarken şimdi karanlık,
Ortak mı çıkıyor rüzgâr derdime?..
70
www.e-kitap.us
Elemli bir ahla ses kesilince
Anladım bu dua bir ihtiyarın
Fakat bak ufukta ağardı gece
Ağla ey zavallı!.. Geliyor yarın
Perdeyi bir daha şişirtti rüzgâr
Odamda dolaşan şöyle bir ses var:
«Ne ağır geçiyor böyle saatler»
«Hâlâ da karanlık gün açılmadı»
«Güneşi istiyor kalbimde bir yer»
«Ne ağır geçiyor böyle saatler»
«Ruhumda ezelî bir coşkunluk var»
«Sanki gülmek için doğmuş gibiyim»
«Bu uzun günlerim olsa bir rüzgâr»
«Yılları atlatmak istiyor kalbim»
«Ne ağır geçiyor böyle saatler»
«Hâlâ da karanlık gün açılmadı»
«Odamdan neşeli ses kesilince»
«Tanıdım sözünden bir güzel kızı»
«Sevin ey zavallı! Ağardı gece»
«Sönüyor göklerin en son yıldızı...»
1336 - 1920 - Kış - Kadıköy
71
www.e-kitap.us
BİR GECE
«Suat'a»
Sonbaharda esen rüzgârlar gibi
Bir nefes geçti de meclisimizden
Sebepsiz bir elem sıktı her kalbi
Sonbaharda esen rüzgârlar gibi
Genç kızlar gömülüp koltuklarına
Gölgeli gözlerle loşluğa daldı
Genç kızlar gömülüp koltuklarına
Hülyada esirî bir tuğa daldı...
Bakarak lâmbanın çizdiği ize
Birden hanımların en neşelisi
Dedi: Deva buldum eleminize
Dert döksün bu gece bir ruhun sesi
72
www.e-kitap.us
Bu sözü anlamak isterken herkes
O bir bir tutup ellerimizi
Dedi: İşte burdan gelecek o ses
Bir küçük masaya götürüp bizi
Kapladı bembeyaz bir duman gibi
Her genç kız eliyle bir ufak yeri
Olsaydım bunların bir dem sahibi
Ah! Bu eller eller genç kız elleri
Herkesin kalbinden ayrı niyeti
Asırlarca evvel çürümüş eti
Bu günse bir anda ebediyeti
Atlayıp gelecek bir ruh bekledik
Bekledik, bekledik gökten bir haber
Belki onu gören ruhlarımızda
Bilinmez hisleri duyduran bir yer
Bekledik, bekledik gökten bir haber
Korkuyla çarparken kalbimde kanım
Davete başladı yine o hanım:
«En olmaz şeylere iman edip biz,
«Hâlâ seni ey ruh beklemekteyiz!
«Ebedî hayata inanacağız
«Esrarlı beldeden gelirsen eğer
«Ebedî hayata inanacağız
«Teselli ver bize... Yalnız bir haber
«En olmaz şeylere iman edip biz
«Hâlâ seni ey ruh beklemekteyiz.»
73
www.e-kitap.us
YARABBİ BAHTIMIZ
NE KADAR KARA
Göklerden gelmedi hâlâ bir haber
Yıllar var dillerden düşmezken adın
Çok fazla inlettin Yarabbim yeter
Cezaya çarpmaksa bizi muradın
Yarabbim bahtımız ne kadar kara
Biraz da nurunu yak bu diyara
Bir ışık bu sonsuz karanlıklara
Yarabbi bahtımız ne kadar kara
74
www.e-kitap.us
UYUYAN KADIN
Kapanıp gölgeli göz kapakları
Karşımda bir kadın uykuya dalmış
Sanki o hulyalı bir suya dalmış
Kapanıp gölgeli göz kapaklan
Sağ kolu altında güzel boynunun
Bükülmüş bembeyaz bir kuğu gibi
Her inip kalkması ya o koynunun!
Kim bilir ne mesut bunun sahibi
Kapanıp gölgeli göz kapakları
Karşımda bir kadın uykuya dalmış
Sanki o hulyalı bir suya dalmış
Kapanıp gölgeli göz kapaklan
Kadıköy
75
www.e-kitap.us
ARTıK BU GEZMEKTEN
DÖNELIM GERI
O kuytu yollardan geçtik yan yana
Soğuk ellerimde titrerken eli
Kardeşim daha çok sokuldu bana
Gösterip karanlık derin gökleri
Uzaklaşma yeter bu kuytu yerden
Bu bitmez karanlık derin göklerden
Gizli bir elemle korkuyorum ben
Artık bu gezmekten dönelim geri
76
www.e-kitap.us
BİR FİKİR
Ne güzel denilen bir yüze değil,
Sevdaya vurgundur benim bu gönlüm
Geceye mehtaba gündüze değil
Hayata bağlıdır kalbdeki düğüm
Göğsüme hangi renk saçlar yayılsa
Kalbimi saracak gölge aynıdır
O ruh Kabe'de de secde kılsa
Duanın gittiği ülke aynıdır
77
Kadıköy
www.e-kitap.us
YEŞİLLENMEYEN DALLAR
Yollar, eski yollar hüzünlü yollar
Ağaçlar gölgesiz dallar çiçeksiz
Maziden her izi silmiş bir rüzgâr
Yollar, eski yollar hüzünlü yollar
Akan bir dalgalı nehri andıran
Gölgeler bir gelip bir gidiyordu
Omuzları çökük gözlerinde kan
Bu yolun sonunda her geçen sordu:
«Netice bulmayan bir emel gibi»
«Bu dallar acaba çiçek açmaz mı?»
«Yoksa beklenilen esen yel gibi»
«Bir daha gelmeyen uzak bir yaz mı?»
78
www.e-kitap.us
TAŞYÜREK OSMAN
Uzak aksi sadalar yer yer silâh sesleri
Dörtnal giden atların soluyan nefesleri...
Dağın yamacında köy çatırtılarla yandı...
Tepede bir atlının gölgesi aydınlandı
Palasının ucundan damlıyor zulmete kan
İşte bir baskın verdi yine Taşyürek Osman.
Heyecana susayan ne kanlı bir gönül bu...
Haraç kesmiş kendine Çorum'a giden yolu
Ne bir kuş uçuruyor, ne kervan geçiriyor
Karşı koyan köyleri kılıçtan geçiriyor.
Yine bir köyü yaktı gazabının rüzgârı
Yangının ışığında göründü atlıları
Hepsinin arkasında sürünen gölgeler var
Kız erkek çoluk çocuk bağlanmış gidiyorlar
79
www.e-kitap.us
İbret olsun diyerek öteki köylere de
Bunları öldürecek şimdi kanlı derede
Bir sarp uçurum vardır gidilirken Çorum'a
Boşluklara açılan bu yalçın uçuruma
Uzak karlı dağlardan her akşam kurt inince
Daha siyah görünür ufuklarında gece
Daha yorgun gibidir semasında yıldızlar
Bu yorgun yıldızların göklerde ruhu sızlar
Uçurumdan boşluğa baş dönmeden bakılmaz
Eğer kenarlarına yaklaşılırsa biraz
Ölgün bir dua gibi derinden bir ses gelir
Taşların arasından sarı bir su yükselir
Kanlı dere diyorlar işte bu akan suya
Bu gece dere dalmış rüyalı bir uykuya
Taşlarda inleyerek sayıklıyor bu derdi
Onun iniltisine ufuklar cevap verdi
Gitgide yaklaşıyor zulmette bir uğultu
Atlılarıyla gelen Taşyürek Osman'dır bu.
80
www.e-kitap.us
MURADA ERDİREN PINARIN SESİ
Omuzunda testi su başında kız
Çözmüş sarı pullu yemenisini
Yayıp saçlarını dinliyor yalnız
Murada erdiren pınarın sesini
Çağırıp cennetten son yavuklusunu
Atıldı, gelince cevap adına
Açıp halka halka pınarın suyunu
Nazlı'yı erdirdi son muradına
81
Kadıköy
www.e-kitap.us
GENÇLİK
Babama
Arkadaşlarının taşında ağla
Dört yıldır her yerde can verirken ilk
Bak bugün mukaddes duygularınla
Sana sus diyorlar zavallı gençlik.
Dört yıldır hudutta kan dökenlerin
Yaslarla kendin yaz mersiyesini
Dört yıldır hudutta kan dökenlerin
Matem yıllarında yükselt sesini.
Bir ah!.. demeden de bak Anadolu
Bekliyor imanla son saatini
Göklere dayanan dağların yolu
Hep kardeş kemiği hep kardeş teni
Git bugün o ıssız yollarda ağla
Dört yıldır her yerde can verirken ilk
Bak bugün mukaddes duygularınla
Sana sus derlerken... Haykır!, ey gençlik.
1336 [1920] - Kış - Kadıköy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.